5 Ocak 2012 Perşembe

Parayla aşk olmaz diyenlere gelsin...

Aşk mı para mı? Ne kadar basit görünse de bir o kadar zor bir soru! Ne kadar dürüstüm ya bunu da herkes böyle ulu orta söyleyemez. Ben söylüyorum wallla... Kızmayın darılmayın. Eeee yeşilçam’ın herkesin bir fiyatı varmış ulannn naralarıyla büyüdük. Hayat zıtlıkların bir bütünüdür derler ya herkesin bir fiyatının olduğuna inanırken hediyenin de büyüğünün küçüğünün olmayacağına inanmak çok anormal gelmiyor insana…

Evet bu zamana kadar ‘’hediyenin büyüğü küçüğü olmaz’’a inanarak gelen abidik gubidik hediyelere bile sevindik. Hele söz konusu hediye sevgiliden geldiyse… Aman ne önemi var parasının dimi ama düşünmesi yeter moduna giriverdik. İşte bu nedenle odamız hiç biri bir diğeriyle uyum sağlamayan bir sürü biblo, yok efendim peluş ayılar, takı çekmecemiz ise gümüş çakması kolyelerle vs. doldu.
Bu zamana kadar kıytırık hediyelere bile gıkımız çıkmadı ama bu yazıdan sonra hediyenin büyüğüne küçüğüne bakıp, küçük olanları itinayla verenin kafasına atacağız gibi görünüyor. En azından ben geçmişin acısını çıkararırım kendi adıma. Bunu bir 10 yıl önce öğrenseydim önüme gelen ayy ne gerek vardı ya niye hediye aldın canım düşünmen yeter demez,  bir kız arkadaşımın dediği gibi ala ala çikolata almış free shop’tan öküz, insan gider  bir parfüm alır triplerine girerdim. Öyle olsaydı odamda değerleri taşlar, parfümler vs…’den bir koleksiyon olurdu herhalde.

Neyse sadete geleyim.  İtalya’da yayın yapan Amerikan televizyonu Channel QV Hediye ve Duyguların Ekonomik Değeri isimli bir araştırma yapmış.  1250 kişinin katıldığı araştırmada katılımcılara duygularını ifade etmek için ne tür yollar izlediklerini ve nasıl hediyeler tercih ettikleri sorulmuş… Sonuç enteresan. Ulan aşkı n maddi değeri 98 ila 140 Euro arasında değişiyor. Duygu yoğunluğu arttıkça alınan hediyelerin değeri de katlanıyormuş.

Araştırma sonuçlarına göre bir kişi karşısındakine “seni düşünüyorum” demek istiyorsa 87 euro (215 TL), “seni seviyorum” demek istiyorsa 98 euro (242 TL), “sana aşığım” demek istiyorsa 140 euro (347 TL) ve “benimle evlenir misin” demek istiyorsa 767 euro (1897 TL) değerinde bir hediye alıyor.  Bizim aşkımız, sevgimiz bedavaya gitmiş de haberimiz yok… Ankete katılanların yüzde 86’sı son bir yıl içerisinde “seni seviyorum”, yüzde 69’u ise “Sana aşığım”ı ifade eden hediyeler aldıklarını söylemişler.

Hediyenin büyüğü küçüğü oluyormuş yani… Bunu söylemişken bir de parayla saadetin olduğunu açıklayayım da tam olsun. Parayla saadet kadar birbirine yakışan iki şey düşünemiyorum ben şahsen.  Bir de böyle bir araştırma yapsalar da beni haklı çıkarsalar bekliyorum bekliyorum… 
Yazan: Reçel

2 yorum:

  1. ..kadınların en buyuk sorunuda bu sanırım..erkegı yolunacak kaz gibi görmeleri.sizin sevgililerinize aldığınız hediyelerinde maddi değeri ne merak ediyorum doğrusu..

    ilişkılerı böyle maddi pancereden bakan insanların mutluluk gibi manevi değerler beklemesi enterasan..erkekleri secenler sizlerseniz sorun erkeklerde değil sizi erkekleri değerlendirme ölctünüzde.ekonomıkve karıyerizm gibi tarzı bır yaklasamınız varsa beraber oacagınız erkeklerın fedakar düşünceli vs olması ımkansızdır..yanı kısaca sorun sizde ve zıhnıyetınız.. daha iyi bir yaklasımınız olsaydı daha iyi erkekler karsınıza cıkar ve daha ıyı ılıskılerınız olurdu tabı..hıc empatı ve öz elestiriden şikayet ediyorsunuz...

    YanıtlaSil
  2. Bu yazıyı biraz ön yargılı okuduğunu düşünüyorum... Genel olarak böyle bir kanı var, kadınlar erkekleri yolunacak kaz gibi görürler diye.. Ama bence o devirler geride kaldı, artık hepimiz çalışıyoruz ve kaz yolmaya hiç ihtiyacımız yok... Kadın erkek sorumluluklarına baktığın zaman bu hayatta özellikle Türkiye'de kimin yolunduğu ortada.Kendi adıma cevap vereyim hediye konusuna, bu zamana kadar hiç umrumda olmadı, kim ne aldı ne verdi hiiiiç ama hiç umursamadım... Ama inan bu daha iyi bir karşılık görmek için yeterli olmuyor. Bu arada bizim blog biraz espri üzerine kurulu:)

    YanıtlaSil