1 Şubat 2012 Çarşamba

Karlar düşer...

Karlar düşer, düşer düşer ağlarım hep ismini hep ismini anarım… Ve sonunda kar geldi İstanbul’a…  Çığ gibi düştü bu kar Twitter’a, Facebook’a binlerce kar fotoğrafı yüklendi, haber programları karla kaplandı. Bir kar furyasıdır aldı yürüdü yani…
Şuan bile bir kar küresinin içindeymişim hissi verircesine yağıyor. Galiba iyi geliyor kar bana. Hani minik minik, sallana sallana düşüyor ya seyretmeye bayılıyorum. Rehabilite ediyor asi ruhumuJ  Uzun zamandır İstanbul’a böyle kar yağmamıştı. Çocukken kar yağdığı zaman poşetlerimizi alır, sanki zirveden kayıyormuşuz havalarında kendimizi yokuştan aşağı bırakırdık. Sabahları servis beklerken bir gözümüz hep televizyonda olurdu, okullar tatil oldu mu olacak mı diye hop oturur hop kalkardık. Bazen okula gider, tatil olduğunu öğrenir buz pistine dönmüş sokaklarda düşmekten korkmadan ayaklarımızın kıçımıza değene kadar koşardık. Ellerimiz mosmor olana kadar karda yuvarlana yuvarlana deli gibi oynardık. Kar topu yapmaktan bıkmaz, arabaların üzerine kar bırakmazdık. Ayak basılmamış karları bulmak için yan bahçelere uzanırdık. Balkondan bağıran annemize hiç ama aldırmazdık. Eldivenlerimiz eldivenlikten çıkar su torbası kıvamına gelirdi. Donumuza kadar ıslanır, büzüşen ayak parmaklarımızı umursamazdık bile… Kar keyifti, eğlenceydi, çocukluktu, ödüldü, oyundu ee biraz da soğuktu…
Zaman geçti, biz büyüdük… İstanbul’a daha az kar düşmeye başladı. Eldivenler dolaplara kalktı… Poşetlerle kayan çocuklar kayboldu. Üşümek, karın altında buz tutana kadar oynamak mı ooo unutuldu gitti, arabaların üstlerindeki karlar eriyene kadar yok olmadı.  Hep şeytanın avukatı gibi madalyonun tersini anlatıyorum ya bu sefer öyle yapmayacağım… Pembe panjurlu ev miii yokkk öyle bir şey derim ya hep bu sefer demeyeceğim. 
Benden beklenmeyecek bir söz ama insan bazen dibindeki güzellikleri kafasını kaldırıp bakmadığı için göremiyor. Facebook’a binlerce fotoğrafın yüklenmesi belki bu yüzdendir. Belki kar insanların içindeki çocuğu uyandırmıştır uykusundan. Farklı farklı kardan adamlar yapıldı bu kış, hiç biri birbirine benzemiyordu belki içindeki çocuğu uyandıranlar parmakları büzüşene kadar karın altında debelenip durmuşlardır. Ayak basılmamış karları bulmak için yan bahçelere dalmışlardır.
 Kayıp düşmekten, üşümekten korkmuyorum ben,  bence siz de keyfini çıkarın. Ben sevgilimle (eşim demeyi sevemedimmm olmuyor olmuyor) kardan adam yaptım.  Cam kenarında nescafemi  kar taneleri eşliğinde yudumladım.  Sokak hayvanlarını için endişelendim belki ama onlar için de elimden geleni  yapıyorum. Kuşlara ekmekten açık büfe hazırlıyorum cam kenarına, kedilere mama veriyorum.  Sonra ev yolunda bir sürü fotoğraf çekiyorum. Parmaklarım büzüşüyor, aldırmıyorum.
Bu kar bana yaradı galiba, baya olumlu, Pollyanna gibi bir şey oldumİyi geldin kar! İyi ki düştün İstanbul’a...

Yazan: Deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder