5 Ekim 2011 Çarşamba

Sevgili Kocam, Hayalet Casper ve Kötü Arkadaşlar...

Sevimli Hayalet Casper’ı hatırlarsınız, zavallı her gün arkadaş bulmak için çabalardı ama etrafınki insanlar onu görmezler, söylediklerini duymazlardı. Sevimli Casper da bu duruma üzülür dururdu. Bir de bu Casper herkese yardım ederdi, iyi niyetliydi ve umudu hiç yitirmezdi. 

Evliliği dönemlere ayırmak gerekseydi bu dönemlerden birinin adı da Hayalet Casper dönemi olurdu herhalde. Erkeğin ilgisizleştiği, karısının sözlerinin yüzde 90’ına yanıt vermediği hatta bu sözleri duymadığı bir dönem. Bu dönemde içine kapanan erkek yemek, içmek ve diğer birkaç temel ihtiyacı için karısıyla iletişime geçiyor, sonra kendi dünyasına kapanıyor. 


İşte sanırım biz de o döneme hızlı bir giriş yaptık. Kocamın ilgisizliği kendimi Sevimli Hayalet Casper’a benzetmeme neden oldu. Sevimliliğim de ilgi görebilmek ve kocama söylediklerimi dinletebilmek için harcadığım çabalardan geliyor. Zorla sevimli hallere bürünüyorum adam beni görsün diye ama o çoktan akşam yemeğini yemiş kendi dünyasına gömülmüş oluyor. 

Bazı rüyalar vardır, bağırırsınız, konuşursunuz ama kimse sesinizi duymaz, boğazınıza bir şey düğümlenmiş gibi uyanırsınız. Durumum işte buna da benziyor. Akşam evde TV seyrederken ona bir şey sormak, bir şey anlatmak o kadar zor ki çoğu zaman söylediğim şeyi yarım bırakıp gücenerek iletişimi kestiğim oluyor ama inanır mısınız onu bile fark etmiyor. Bazen duysa da duymazlıktan geliyor, bazen de verdiği saçma sapan yanıtlarla “duymaz olaydın” dedirtiyor. 

Kızınca da “Efendim canım” diyerek sahte bir ilgi takınıyor ve bu durum yaklaşık sadece 2 dakika sürüyor. Hayalet Casper’a nasıl da benzediğimi geçen günlerde gittiğimiz bir yemekte de anladım. Diğer insanlarla konuşurken beni duymuyor, masada diğerlerine yaptığı jestlerin yarısını bile bana yapmak aklına gelmiyor. Benimle eğlenmeyen, benimle gülmeyen kocacım, arkadaşlarıyla, arkadaşlarının eşleriyle saatler süren, sonu gelmez muhabbetler ediyor. 


Ne yazık ki evlilik insanı böyle yapıyor işte. Belki de kocamın bana katlanma yolu budur, belki de rutin denizinde boğulmuş, duygularının yarısı ölmüştür, belki de aklında başka biri vardır, belki de gerek görmüyordur benimle konuşmaya. Belki de toplumun yüzlerce yıldır kadına “gereksiz insan, bir kenardaki hizmetçi bakış açısı” onun da bilinçaltını bir virüs gibi ele geçirmiştir.  

Nedeni nedir tam bilmiyorum ama bu durumunda ve bu tür bir evlilikte fena halde yanlış olan bir şeyler var. Ve Hayalet Casper rolü bana hiç uymadı. 

Şimdi siz söyleyin dostlar, hayalet Casper gibi yaşanır mı bu hayat? Yoksa ben de ona hayalet Casper gibi mi davranayım?  Aslında daha iyi bir fikrim var, Casper’ın kötülüğü seven hayalet arkadaşları da vardı. Görünmezliğin sağladığı avantajları kullanarak ben de onlar gibi davranıp kocama hayatı zehir edeyim en iyisi. Bekle beni kocacığım hayaletin geliyor.

Yazan: Leyla

1 yorum:

  1. Paylaştıklarınız harika. Casper servisi olarak çalışmalarınızda başarılar dileriz.

    YanıtlaSil