22 Ağustos 2011 Pazartesi

''Aldatmayan erkek yok'' o kadar da değil Avşar Kızı!

Hülya Avşar’ın dönem dönem ilişkiler konusunda saçmalamalarına alıştık ama  ne yazık ki onu ciddiye alacak cahil insanlar çıkacağı için bu kadının yazı yazmasına çok üzülüyorum. Elindeki ünü kullanarak uzmanı olmadığı alanlara girmesi ve iğrenç düşüncelerini özgürce etrafa yayması çok üzücü.

Bu kadına biri bu konularda net yargıların olmaması gerektiğini söylesin lütfen. Bir kere her kişi ve karaktere göre durumlar ve verilen tepkiler değişir ve değişmelidir de zaten. Geçenler de yine bir yazı yazmış Avşar kızı.

Şu sözlerin saçmalığına bir bakar mısınız?

“Aldatmayan erkek yok” 
Allah aşkına yalan söylemeyen, kaçak köçek işler yapmasını sevmeyen bir sürü insan var. Bu insanlar saklı gizli işler yapıp, bir sürüngen gibi yaşamak istemiyor ve dürüst bir hayat yaşıyorlar.  Bu bir seçenek. Ya bir sürüngen gibi yaşar, karşındakine duygusuzca yalan söylersin ya da temiz bir hayat sürer, karşındakinin yüzüne rahatça bakar, için rahat bir şekilde kucaklar ve güven verirsin. Bu kadar.  

Bir de bir sürü gariban aile var ortalıkta. Bir sürü erkek var, evinden, ekmeğinden başka şey düşünmüyor, düşünemiyor. Değil aldatmak, yoksulluktan kahveye bile gidemiyor adam. Dışarıda bir yemek yiyecek gücü yok.  Nerede, hangi şartlarda karısını aldatacak. Öyle bir sosyal ortam herkese yok ne yazık ki. Herkes bir senin Kaya Çilingiroğlu’n gibi yaşamıyor. Uyan. 

Ayrıca bir de her erkeğin etrafında 10 tane kadın var da seçip seçip atlatacak sanki. Burası Türkiye kadınların çoğu gibi pek çok erkek de bakir olarak evleniyor ve eline başka kadın eli değmiyor. Adam görücü usulü ile evlenmiş, bir kadın nasıl ayartılır,  yatak odası dışında nerede seks yapılır bilmiyor bile.  Nerede birini bulacak da, seks yapacak da karısını aldatacak da. 


Sanki herkes hayatı Hülya Avşar tadında yaşıyor. Güzel kadınlar ve yakışıklı zengin erkekler... Bir sürü yüzüne bakılmayan erkek  var etrafta. Her erkek aldatır demek her kadın evli erkeklerle birlikte olur demektir ki öyle bir şey yok.  Pek çok kişi normal bir hayat kurma peşinde. Pek az kadın evli erkeklere bakar o da genellikle gelecek gördüğü, para gördüğü zaman ve bazen de aşk varsa.  Eh çoğu erkekte bunların hiç biri olmadığına göre adam her gün karımı aldatayım diye evden çıksa yine de akşama eli boş döner. 

"Kadın yeri geldiğinde üç maymunu oynamalıdır” diyen Avşar ne içiyorsa biz de ondan içelim. İçine atsın diyor yani. Ulan insanın boynuzları ren geyiği gibi olacak, içine atacak bir de kocasına güler yüz tatlı dil gösterecek öyle mi. Yok ya, “Tatlı da var yer misin” derler adama. 

Kadın içine ata ata deli olur, sonun da onu da akıl hastanesine atarlar olacağı bu. Psikologlar atlatılmanın ölümden bile daha çok acı verdiğini söylüyorlar. Çünkü atlatılmak ve kandırılmak insanın kabul edemeyeceği kadar ağır. Özellikle “Bana yalan söyledi” duygusu insanı bir lağım faresi gibi yer bitirir. Herkes senin gibi dışarıya mutlu, iyi görüneyim gerisi önemli değil demiyor. İnsanlar evinde mutluluğu huzuru arıyor. Hem kadın karakterliyse, güçlüyse niye böyle bir şeyi kabul etsin, ekonomik olarak bağımsızca basar tekmeyi kıçına pis herifin. Ohh sen sağ ben selamet. Öyle karaktersiz, adi bir insanlar mutlu taklidi yapacağıma yalnız olurum, mutsuz olurum daha iyi. 

Büyük konuşma derseniz,  ha ben affedeni de ayıplamam. Söylediğim gibi kesin ve net kurallar yok. Şartlar, karakterler, o zamanın ve ilişkinin ruhuna bağlı olarak kararlar, tepkiler değişir. Bazen de ekonomik durumlardan dolayı affedilebilir. Bazen de daha büyük bir mutsuzluğa sürüklenmemek için affedilebilir.
Yine de hangisi daha akla, vicdana sığar; Kadınlara akıl öğretip susmalarını öğütlemek mi yoksa erkeklere “Yapmayın, etmey,n, ayıptır günahtır” demek mi? 

“Aldatan erkek yok, buna izin veren kadın var.” Ulan kimler kimler aldatılıyor, adam kadına açsa, seks delisiyse, karaktersizse, yalan söylemekten, sürüngen gibi yaşamaktan utanmıyorsa onun önüne cenneti sersen yine durduramazsın.  

Son iki lafa yorum bile yapmak istemiyorum, çok anlamsız çünkü. 

“ Erkek yok. Onu doğuran ana var”  O zaman kadın da yok, onu doğuran ana var. Bu arada bir anadan alim de doğuyor zalim de. 

“ Şiddet yok. Onu tetikleyen şeyler var.” Artık buna da bir şey demiyorum. Hülya Avşar yok, laf salatası var. Bedava beyin var.

Yazan: Leyla

1 yorum: