15 Ağustos 2011 Pazartesi

Kadın ne ister ne bulur?

Yıllardır kadının ne istendiği üzerinde konuşuluyor, tartışılıyor, filmler çekiliyor, kitaplar yazılıyor… Konu hep sabit hiç değişmiyor, eksilmiyor, artmıyor; kadınlar ne ister? Bu soru karşısında genelde  kadın susuyor, kadınların ne istediğini anlatmak da erkeklere düşüyor. Yıllardır kadın şunu ister, aman bunu da ister, ya bu kadın şunu da böyle ister diye atıp tutuyor erkekler… Konuşuyorlar da boş konuşuyorlar. Hemen hepsi kadının ne istediğini bilir, kadının ilmi yapmış, bilimini yazmıştır. Sorsan kadınları çok iyi tanır, anlar, yönetir, yönlendirir, eğitir, ehlileştirir, öğretir. Ama erkeklerin çoğu maalesef kadını tanımaz, anlamaz, çünkü dinlemez, kendini eğitemediği için kadına hiçbir şey katamaz, öğretemez ve nihayetinde de mutlu edemez… Bu yüzden kadınlar ne ister diye destanlar yazılsa da herkesin kadının ne istediği hakkında söyleyecek sözü olsa da kadınlar genelde istediklerini bulamaz.

Oysa basit bizim isteklerimiz, hayattan, ilişkilerden beklentilerimiz… Anlaşılmak, dinlenmek, önemsenmek, eşit görülmek, inanılmak, başarmak, takdir görmek, yardım görmek, destek görmek, sevilmek isteriz… Yani aslında erkeklerin istediklerinden pek de farkı yok bizim isteklerimizin. Ne var ki kadınız. 250 gram eksikle dünyaya geldiğimiz için hep bir sıfır gerideyiz. Erkekler bu saydıklarıma kolayca sahip olabilirken bizim bunlardan sadece bir kaçını bile elde etmek için savaşmamız, çaba harcamamız gerekiyor…

Bazılarımız zar zor da olsa başarıyor istediklerini elde etmeyi… Bazılarımız da kendi için bir şey istememeyi hep başkaları için yaşamayı öğreniyor. Baya bir damardan girdim galiba… Kelimeleri karikatürlere bırakıyorum şimdi…Karikatürler Hale Pakcan'dan yorumlar da benden.

Kadın ne ister?

Peki ne bulur? Evliliğin ilk yıllarında kocasının dünya yansa umurumda değil izlerim ulan ben bu maçı, istersem eşekler gibi bağırırım moduna nasıl girdiğini anlayamaz, çıldırır! Ne yapsa da değiştiremez bu durumu. Televizyonun kumandasıyla karısından daha fazla ilgilenen bu adam için maç anlarında bir top kadar değeri olmadığının farkına varır zamanla. Kabullenir. İstemese de göz ucuyla izler, yorum yapmaz, kavga çıkartmaz, rahatsız etmez.  Çünkü erkeğin maç izlemesi saygı duyulması gereken bir ritüeldir. Ama kadın ne zaman bir diziye takılsa eşi laf sokacak, diziye ya da karakterlere bok atacak bir nokta bulur. Çünkü kadının dizi izlemesi zaman kaybıdır. Zamanla kumanda hakimiyetini kaybeder, izlediği diziden de bir bok anlayamaz hale gelir.

Kadın ne ister?

Peki ne bulur? Evlenmeden önce her dakikayı adeta değerlendirmek için can atan adamın, evlendikten sonra 360 derece dönüşüne şahit olur.  Evlendikten sonra boş vakitlerinde baş başa olamadıklarını fark eder zamanla. Acaba tesadüf mü diye düşünür. Sonra bir bakar ki tüm özel günlerinde kaynanası yanlarında biter, eşinin kuzenleri, kardeşleri ilişkilerinde üçüncü kişi, eşinin kankası ise kuması oluvermiştir. Kadın denemekten bıkmaz eşiyle konuşabilmek, baş başa vakit geçirmek için fırsatlar yaratır. Erkek de bunu çok iyi bilir de işine gelmez! 

Kadın ne ister?

Peki ne bulur? Tabi ki çoğu kadın ruh ikizini bulamaz. Ruh ikizim sanar karşısına çıkan erkeği… Evleniverir. Atılan imzadan sonra anlar ki evlendiği kişi ruh ikizinin uzaktan akrabası bile değildir. Bazen aklına gelir ruh ikizinin belki bir yerlerde onu bekliyor olabileceği…


Kadın ne ister?




Peki ne bulur? Bir zamanlar anlattıklarını dinlemek, bir kelimesini bile kaçırmamak için ağzının içine düşün adamın onu artık hiç ama hiç dinlemediğinin farkına varır. Heyecanla anlattığı konuların eşinin bir kulağından girip öbürkünden çıktığını anlar. Üzülür önce. Neden dinlenmediğine anlam veremez. Yılmadan anlatır, konuşur. Sonra duvara konuşmakla eşine anlatmak arasında bir fark olmadığına karar verir. Jeton düşer. Daha az konuşmaya, daha az anlatmaya başlar… Kısa cümleler kurar. Dinlenmediği için dinlemekte istemez. İki kişilik bir yalnızlıkta yol alır gider…


Kadın ne ister?


Peki Ne Bulur? Aldatılmasına mı üzülsün yoksa bunun altında yatan nedenin kendi olduğuna mı şaşırır kalır. Erkek isteyerek ve her şeyi göze alarak özgür iradesiyle aldatmıştır onu. Ama aldatan erkek foyası çıkanca meydana kadını suçlar. Senin yüzünden aldattım, sen şöylesin sen böylesin ee ben de erkeğim zırvaları başlar. Duyduklarına inanamaz kadın. Sarsılır. Sonra bakar ki sadece aldatan erkek değil, çevresindeki kadınlar bile aynı şeyleri söylüyor. Suçlu hisseder kendisini. Affeder. Kendi için değil erkek için geyşaya dönüşme hayalleriyle o güzellik merkezi benim bu güzellik merkezi senin koşturur durur.


Kadın ne ister?


Peki ne bulur? Monotonlaşmasın istediği evliliği monotonlaşır, hantallaşır, ağırlaşır… Kadın kendini bir çemberde dönüp duran bir fare gibi hissetmeye başlar. Hayat neşesi söner, enerjisi biter, hayalleri azalır, arzuları uzaklaşır.

Kadın ne ister?


Peki Ne Bulur? Tabi ki kocası kendi götüne, göbeğine bakmadan atar tutar. Karısının birkaç kilo fazlasını devlet meselesi yapar. Dalga geçer… Kadın kilo alma lüksüne sahip olmaz. Spora gitmeye de vakit bulamadığı için otlar durur, böylece salata en iyi dostu olur...

Kadın ne ister?


Peki ne bulur? Kendisini olduğu gibi kabul eden bir erkek ister, buldum zanneder, yanılır. Erkek kadını olduğu gibi değil istediği gibi görmek ister… Çabalar ve değiştirir. Kadın olduğu gibi olamaz artık ama erkeği olduğu gibi kabul etmeyi öğrenir. 

Kadın ne ister?

Peki ne bulur? Anlayamaz, anlayamaz, anlayamaz….

Kadın ne ister?





Peki ne bulur? Erkeğe dönüşemeyeceğine ve erkeğin de kadını hizmet etmesi gereken bir varlık olarak gören bakış açısı değişmeyeceğine göre ömrü boyunca eşek gibi yemek de pişirir, çocuk da bakar temizlikte, ev işi de…

Çok şey istiyoruz herhalde çooookkk, kadın dediğin umduğuyla değil bulduğuyla mutlu olmasını öğrenmeli herhalde!


Yazan: Reçel

1 yorum: