7 Ağustos 2011 Pazar

Kızım kapa bakayım kukunu, oğlum göster bakayım pipini!

Bu sözleri hangimiz duymadık ki büyürken.. Toplumun uygun gördüğü bu ve bunun gibi bir çok tabu, değer,düşünce içimi kemirir durur kendimi bildim bileli..

Biz kız çocukları daha küçücükken henüz hiçbir şeyi algılayamamışken ayıp bir organımız olduğunu algıladık. Hep korunup saklanması gerektiği ve bir gün uygun görülen birine hediye etmemiz gerektiği öğretildi üstü kapalı olarak. Erkek çocukları ise hep pipilerinin büyüklerine göre kendi büyüklüklerini kanıtlayabilme şansına sahiptiler.

Biz ilkokuldayken çok iyi hatırlıyorum sınıfın bir köşesine toplanan erkekler birbirlerine pipilerini gösterirlerdi. Küçük pipililerle gülerek dalgalar geçilir, grubun en büyük pipilisi ise en saygın olan olurdu (derslerinde çok başarılı fakat küçücük pipili olan Onur ise sadece tırnak alkışını hak ederdi).O zamanlar biz kızlar için merak konularından biriydi... Pantolonun içinde ne var? Ne kadarlık birşey? Biz kızlarında farklı deşifre durumları oluyordu elbet. Mesela okul bahçesinde oynanan en keyifli oyunlardan biri seksekti.Bir gün bu keyifli oyunumuzu Derya'nın eteğinin rüzgara teslim olması bozmuştu... Güzel pileli etek Derya'nın basına geçince önce şöyle bir çevresine bakındı, sonrada ileride kıkırdaşan erkekleri görünce saatlerce ağlamıştı zavallı Derya. Derya utanacak bir suç mu islemişti? Şimdi düşünüyorum da o küçücük yaşlarda ne kadar saçma şeylerle kirlenmiş küçücük beyinlerimiz. Bende bu durumu hem yadırgar hem de içimde adının o zamanlar henüz ne olduğunu bilmediğim sonradan öfke olduğunu öğrendiğim duyguyla boğuşurdum ..Çünkü çocukken bana göre çok iyi iki arkadaştı pipi ile kuku.


Sonunda geçen gün bu yaralı olduğum konu üzerine birazcıkta olsa aldım çocukluk öcümü sanıyorum. Üniversite yıllarında oldukça keyifli vakitler geçirdiğimiz ve uzun zamandır görmediğim bir arkadaşım Aslı’yı gördüm geçenlerde alışveriş merkezinde. Evlenmiş, çocuğu olmuş, kendi deyimiyle 'idare eder' hayatını sürdürmeye çalışıyor. Ayak üstü sohbetteyken 'hadi bize çaya gidelim' dedi. Bir sokak arkada olan evine attık kendimizi bir solukta.Geçmiş günlerimizden, şimdiki hayatlarımızdan laflıyorduk çaylarımızı yudumlarken. Şirin mi şirin oğlu Rüzgar 3 yaşında. Gecen ay sünnet olmuş. Aslı'nın ağzından dökülen sözlerle çocukluk öfkem gün yüzüne cıktı hemencecik…
 
-Rüzgar hadi oğlum göster Deniz ablana pipini...

Çüüüüşşşşşş dedi içimdeki ses, sende mi be Aslııı..
 
Rüzgar pipisini acar, Deniz Abla bilimsel incelemesini yapar ve ağzından dökülüverir sözler...
 
-Ayyyy..Ne de küçükmüş pipicik..Aslıcığım kime çekti Rüzgar??  Herhalde dayısınadır, babasına deme lütfen…
- .......... Anlaşıldığı gibi yanıt yok.
 
Sessizlik kısa sürdü Allahtan...Rüzgar ne incindi, nede anladı durumu...Görevini yaptı o. Pipisini gösterdi, kapattı, hemencecik oyuncaklarının arasına daldı bile.

Ve ben bir kez daha anladım...Eğitim, kültür düzeyin ne olur olsun birçoğumuz gün geliyor kendi doğrularını unutup sürü psikolojisiyle sürüye teslim oluyor.. Ben Aslıya davranış seklinin saçmalığından, kendi çocuğuna yaptığı saygısızlıktan, bu davranış biçimlerinin o tatlı miniği ne derece allak bullak edebileceğinden falan bahsetmenin bir işe yaramayacağını düşündüm açıkçası. Çünkü sürüye uymuştu biir kere…Ben onun bir daha 'göster pipini oğlum' deme cesaretini kırmayı seçtim sadece..Umarım ise yaramıştır..
 
P.S  Pipiler ve Kukular Arkadaş Kalsın!

Yazan: Deniz

2 yorum:

  1. yürekten kutlarım. çok güzel yazmışsınız ve önemli bir konuya değinmişsiniz

    YanıtlaSil
  2. yaşasın pipi ve kuku kardeşliği.

    YanıtlaSil